Ben arapça bilmem. Türkçeyi bile tam bildiğim söylenemez Senin yüceliğini anlatacak kelimeleride bulamam Benim bildiğim 14 asır önce İnsanların seni canlarından çok sevmiş olduklarıdır. Onlara insan olmanın şerefini sen öğretmişsin Küçük kız çocuklarını öldürmemelerini Haram yememelerini, Putlara tapmamayı, Allah için yaşayıp Allah için ölmeyi Sen öğretmişsin. | ||||
Sevgili güzel peygamber Ben zor zamanlara geldim. Putların rengi değişti, artık onları tanıyamıyoruz. Güç, Makam, Para onların yerine geçti. Onlara tapmanın günah olduğunu güçlü bir nefes ile anlatacak kimse kalmadı.
Sen komşusu aç iken tok yatan bizden değildir demişsin Ben aynı apartmanda yaşadığım komşumu bile tanımıyorum. Bir kişiyi öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir demişsin Bugün bir tek atom bombası ile yüz binleri öldürüyorlar. Bir kişiyi kurtaran tüm insanlığı kurtarmış gibidir demişsin Bugün kardeşimizi bile sevecek yürek yok bizde artık.
Nereye çıktığını bilmediğim yollar var önümde Peşinden koşup durduğum hayaller Beni nerelere ulaştırır hiç bilemiyorum Nasıl yaşayıp nasıl davranacağımı, Uğruna ölünecek değerleri anlatacak kimse yok artık
| Karıncanın ayağındaki gücün Gökyüzünün renginin Rüzgarlardaki serinliğin Yağmurdaki bereketin Annemden gördüğüm şefkatin Gözyaşındaki lezzetin Nereden geldiğini öğretecek kimse yok artık.
Ey büyük güzel peygamber Bizler kalabalıklarda yanlız kaldık. Bilmediğimiz dilden şarkılar söylüyoruz. Beyinlerimizden televizyonlara mıhlandık. Birilerini gözetliyoruz. Kendimizden haberimiz yok. Kendimizle bile beraber değiliz artık.
Feridun DENGİZEK | |||
--------------------- | ----------------------------------------------------------- | ------------------------ |