HAKİKAT NEDİR?

NEDEN TAM DA BU ZAMAN, BU MEKAN VE BU AHVALDEYİZ?

Misafir Yazarlar





Ey Sevgili, Güzel,Büyük Peygamber

Ben arapça bilmem.

Türkçeyi bile tam bildiğim söylenemez

Senin yüceliğini anlatacak kelimeleride bulamam

Benim bildiğim 14 asır önce 

İnsanların seni canlarından çok sevmiş olduklarıdır.

Onlara insan olmanın şerefini sen öğretmişsin

Küçük kız çocuklarını öldürmemelerini

Haram yememelerini, Putlara tapmamayı,

Allah için yaşayıp Allah için ölmeyi

Sen öğretmişsin.

Sevgili güzel peygamber

Ben zor zamanlara geldim.

Putların rengi değişti, artık onları tanıyamıyoruz.

Güç, Makam, Para onların yerine geçti.

Onlara tapmanın günah olduğunu

güçlü bir nefes ile anlatacak kimse kalmadı.

 

Sen komşusu aç iken tok yatan bizden değildir demişsin

Ben aynı apartmanda yaşadığım komşumu bile tanımıyorum.

Bir kişiyi öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir demişsin

Bugün bir tek atom bombası ile yüz binleri öldürüyorlar.

Bir kişiyi kurtaran tüm insanlığı kurtarmış gibidir demişsin

Bugün kardeşimizi bile sevecek yürek yok bizde artık.

 

Nereye çıktığını bilmediğim yollar var önümde

Peşinden koşup durduğum hayaller

Beni nerelere ulaştırır hiç bilemiyorum

Nasıl yaşayıp nasıl davranacağımı,

Uğruna ölünecek değerleri anlatacak kimse yok artık

 

Karıncanın ayağındaki gücün

Gökyüzünün renginin

Rüzgarlardaki serinliğin

Yağmurdaki bereketin

Annemden gördüğüm şefkatin

Gözyaşındaki lezzetin

Nereden geldiğini öğretecek kimse yok artık.

 

Ey büyük güzel peygamber

Bizler kalabalıklarda yanlız kaldık.

Bilmediğimiz dilden şarkılar söylüyoruz.

Beyinlerimizden televizyonlara mıhlandık.

Birilerini gözetliyoruz.

Kendimizden haberimiz yok.

Kendimizle bile beraber değiliz artık.

 

Feridun DENGİZEK

--------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yorumlar - Yorum Yaz