HAKİKAT NEDİR?

NEDEN TAM DA BU ZAMAN, BU MEKAN VE BU AHVALDEYİZ?

MÜZİK BİLİMİ

MÜZİK BİLİMİ 

Hemen herkes müziği sadece bir sanat dalı olarak kabul etmek alışkanlığına sahiptir. Halbuki müzik sadece bir sanat dalı değil aynı zamanda kuramı (teorisi) olan ve bilimsel verilerin ışığında yapılmış deneylerle kuramı ispat edilmiş bir bilim dalıdır.

Tarihin en eski devirlerinden beri müziğin  insanları derinden etkileyen bir olgu olduğu bilinmektedir. Eski Mısırda arkeolojik kazılarda ele geçen lir, tef, arp vs gibi müzik aletlerinin tarihi MÖ 1400 tarihine kadar uzanmaktadır. (Bkz. kaynakça 1). Ancak müziğin bilimsel olarak tarifi ilk olarak MÖ 560 yılında yaşayan Pisagor tarafından yapılmıştır.

Pisagor müzik gamındaki notalar ile titreşen bir tel uzunluğu arasında matematiksel bir bağ olduğunun farkına varmıştır. Belirli bir uzunluktaki telin ortasından basılarak titreştirildiğinde çıkan sesin bir oktav , basma noktası telin 2/3 oranında iken 4 oktav, 3/4 oranında iken 5 oktavlık ses verdiğini deneysel olarak ispatlamış ve böylece müzik bilimsel bir tarife kavuşarak bilim dalı olma hüviyetine kavuşmuştur. (Bkz.Kaynakça 2). Müziğin notalarla yazılması ise ancak IX. yüzyıl ortalarında gerçekleştirilmiştir (Bkz.Kaynakça 3).

Müziği bilimsel olarak ele alan diğer bilim adamları Platon, Aristoles ve Batlamyus tur. Pisagordan sonra gelen bu bilim adamları (O zamanlarda bilim adamlarına genel olarak filozof deniliyordu) gamların hepsini içine alacak şekilde müzik kuramını geliştirecek ve MÖ 400 de Arkhitas  (Arşimed) karmaşık bir müzik teoremi oluşturarak bu çalışmayı tamamlayacaktır. (Bkz.Kaynakça 4)

Müziği bilimsel olarak irdeleyen diğer önemli bilim adamı ise Keplerdir. Kepler  Pisagorun yukarıda belirtilen oranlarının aynı zamanda evrende var olan uyum oranları olduğunu kanıtlamıştır.  Kepler1619 yılında Evrensel uyum üzerine yazmış olduğu “Harmonices Mundi Libri Vindi” adlı eserinin 5. kısmında gezegenler arası uzaklıkların birbirlerine göre oranları ile müzikteki armoni arasındaki ilişkiyi ispat etmiştir. (Bkz. kaynakça 5) böylece Kepler gök kubbenin müzikal bir yönü olduğunu ileri süren ve bunu kürelerin müziği olarak adlandıran Pisagor ve ardıllarının savlarını bilimsel olarak ispat eden ilk gökbilimci olmuştur.

Kepler den 650 yıl önce İslam astronom ve hekimi olan İbn-i Sina“Cevami'ul ilmi Musika” (Kaynakça 6) isimli eserinde müziği bir ilim dalı olarak teorik ve pratik yönden incelemiş ve bu eserinde müzikal kompozisyonların bilimsel temellere oturtulmasını sağlamıştır.

Kanuni devrinin büyük şairi Baki ise Pisagorun ortaya çıkarmış olduğu gök kubbenin müzikal yönünü aşağıdaki veciz beyti ile ne kadar güzel anlatmıştır.

Avazayı asuman’a Davut gibi sal

Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş

  

      Kaynakça                                                                                      1.Junior Larousse. Cilt 2, sayfa 238
2.Bilim tarihi: Colin A. Ronan sayfa 76,81
3.THEMA Larousse Cilt 5 sayfa336
4.Osmanlı uygarlığı : Halil inalcık, Günsel Renda Cilt 2 sayfa 1019:
5.Johannes Kepler: Jamer R. Voelkel. Sayfa 93 (TÜBİTAK yayınları)
6.İslam felsefesi klasikleri- Litera yayıncılık

__________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________

Yorumlar - Yorum Yaz